İsviçre’deki tarihi banka anlaşması

Bir banka çalışanı derneği, UBS-Credit Suisse anlaşmasının olası sonuçları karşısında derin bir şok yaşadıklarını söyledi.

İsviçre, Pazartesi günü, UBS’nin, ülkenin bankacılık uzmanlığından duyduğu uzun süredir devam eden gururunu zedeleyen, hükümetin aracılık ettiği bir kurtarma operasyonunda Credit Suisse’i süpürmesiyle yeni bir döneme uyandı.

Bir banka çalışanı derneği, müşteri ve piyasanın borç verene olan güveninin buharlaşmasının ardından 167 yaşındaki Credit Suisse’i kurtarmak için yapılan anlaşmanın olası sonuçları karşısında derinden sarsıldığını söyledi.

Pazar günü İsviçre düzenleyicileri tarafından düzenlenen bir pakette UBS, Credit Suisse için 3 milyar İsviçre frangı (3,24 milyar dolar) ödeyecek ve 5,4 milyar dolara kadar zarar üstlenecek.

Merkezleri birbirinden sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde, ufukta karla kaplı dağlarla şehrin merkezindeki Zürih Gölü’nden pek de uzak olmayan bir mesafede yer alan iki kredi kuruluşu, onlarca yıldır küresel finansın temel direkleri olmuştur.

Merkez bankasına göre, ekonomisi için büyük ölçüde finansmana bağımlı olan bir ülkede, küresel finansla sistematik olarak en alakalı olan iki banka, İsviçre gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 140’ına varan birleşik varlıklara sahip.

İsviçre Bankası Çalışanları Derneği, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, UBS’nin işten çıkarmaları “mutlak minimumda” tutmasını talep etti.

“Pek çok çalışanın işi tehlikede” diyen şirket, yönetimle temas halinde olduğunu da sözlerine ekledi.

Bildiri, küresel bir finans merkezi olarak itibarı tehlikede olan İsviçre’deki huzursuzluğun altını çiziyor.

İsviçre medyası da gelişmeler karşısında şok oldu.

Genellikle düzenin sesi olarak görülen Neue Zuercher Zeitung’daki bir yorumun başlığı, “Bir zombi gitti ama bir canavar doğuyor” şeklindeydi.

“Birkaç ay önce kimse Credit Suisse’in başarısız olacağını düşünmezdi. Ancak tesadüf değil” diyen gazete, bankayı kibir ve kibirle suçladı.

“İsviçre bankasının 2007’de 100 milyar CHF’lik bir borsa değeri vardı ve bunun 7 milyar CHF’si geçen Cuma günü kaldı.”

“Bu nedenle, riskleri dikkatsizce hafife alan yöneticilerin ve işleri kontrol etmekte çok sık başarısız olan çaresiz yönetim kurulu üyelerinin elinde büyük bir değer kaybı oldu.”

Tages-Anzeiger gazetesi olayı “tarihi bir skandal” olarak nitelendirdi.

Yine de, CEO olarak yeni birleşmiş varlığa liderlik edecek olan UBS İcra Kurulu Başkanı Ralph Hamers, bankasının devralımı başarılı kılma mücadelesinin üstesinden geleceğinden emindi.

Hamers, “Devralma, CS müşterileri için istikrar ve güvenliği geri getirdiğimiz anlamına geliyor” dedi. “Ama aynı zamanda İsviçre finans merkezinin itibarını koruyoruz.”