Deniz memeli mercanların nesli tükenmek üzere

Uluslararası bir koruma kuruluşu, savunmasız bir deniz memelisi türünün, çok sayıda deniz kulağı türünün ve Karayip mercanlarının popülasyonlarının artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN), Cuma günü Montreal’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi veya COP15 konferansı sırasında güncellemeyi duyurdu.

Küresel koruma kuruluşu, nesli tükenmek üzere olan hayvanları sınıflandırmak için Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesini kullanır. Bu yıl sendika, Afrika’nın doğu kıyılarından Batı Pasifik Okyanusu’na kadar yaşayan büyük ve uysal bir deniz memelisi olan dugong hakkında alarm veriyor.

IUCN’den yapılan açıklamada, yaygın olarak deniz ineği olarak bilinen gri otçul bir memeli olan dugong’un menzili boyunca savunmasız olduğu ve Doğu Afrika’daki popülasyonunun kritik tehlike altında olduğu için Kırmızı Listeye girdiği belirtildi. Fransa’nın Yeni Kaledonya topraklarındaki nüfusu tehlike altında olarak listeye girdi.

Şu anda Doğu Afrika’da 250’den az ve Yeni Kaledonya’da 900’ün altında yetişkin dugong var.

IUCN, hayvanlara yönelik en büyük tehdidin Doğu Afrika’da olta takımlarında kasıtsız yakalanma ve Yeni Kaledonya’da kaçak avlanma olduğunu söyledi. Doğu Afrika Kırmızı Listesi değerlendirmesine liderlik eden Evan Trotzuk, ayrıca tekne çarpışmalarından ve ana besin kaynakları olan deniz otunun kaybından muzdarip olduklarını söyledi.

Ek tehditler, Mozambik’teki petrol ve gaz arama ve üretiminden ve Pasifik’teki nikel madenciliğinin neden olduğu kirlilikten kaynaklanmaktadır.

Trotzuk, “Topluluk önderliğindeki balıkçılık yönetişiminin güçlendirilmesi ve iş fırsatlarının balıkçılığın ötesinde genişletilmesi, deniz ekosistemlerinin insanların gıda güvenliği ve geçim kaynakları için temel olduğu Doğu Afrika’da kilit önemdedir” dedi.

Yaklaşık 200 ülkeden bilim adamları, hak savunucuları ve delegeler, biyoçeşitlilik kaybını ve bunu tersine çevirmek için neler yapılabileceğini ele almak için bu hafta Kanada’da COP15’te bir araya geldi .

Yıllardır uzmanlar, iklim değişikliğinin ve diğer faktörlerin hayvanlarda, bitkilerde ve diğer türlerde “benzeri görülmemiş” bir düşüşe nasıl yol açtığı ve çeşitli ekosistemleri tehdit ettiği konusunda alarm veriyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ekosistemlerin “bu yıkım cümbüşü” olarak adlandırdığı şey durdurulmazsa feci sonuçlara yol açacağı konusunda uyardı.

Guterres, Salı günü COP15’in açılışında yaptığı konuşmada, “Kontrolsüz ve eşitsiz ekonomik büyümeye yönelik dipsiz iştahımızla, insanlık bir kitlesel yok oluş silahı haline geldi” dedi.

IUCN Kırmızı Listesi, 42.000’den fazlasının nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan 150.000’den fazla tür içermektedir.

Kırmızı Liste genellikle yılda iki veya üç kez güncellenir. Bu haftaki güncellemede 3.000’den fazla ekleme var.

IUCN Bilim ve Veri Merkezi başkanı Jane Smart, nesli tükenmekte olan türleri kurtarmak için siyasi irade gerektiğini ve yeni listelemelerin ciddiyetinin bir eylem çağrısı işlevi görebileceğini söyledi.

Karayipler’de Yucatan Yarımadası ve Florida’dan Trinidad ve Tobago’ya kadar bulunan sütun mercanı, savunmasız durumdan kritik derecede tehlike altına alındı.

Atlantik Okyanusu’ndaki iki düzineden fazla mercanı kritik derecede tehlike altında olarak listeleyen IUCN, mercanın bir doku kaybı hastalığı tehdidi altında olduğunu ve popülasyonunun 1990’dan bu yana menzilinin çoğunda yüzde 80’den fazla küçüldüğünü söyledi.

Arizona Eyalet Üniversitesi’nde doçent ve IUCN Kırmızı Liste koordinatörü Beth Polidoro, Atlantik’teki mercanların neredeyse yarısının “iklim değişikliği ve diğer etkiler nedeniyle yüksek yok olma riski altında” olduğunu söyledi.

Sürdürülemez hasat ve kaçak avlanma, dünyanın en pahalı deniz ürünlerinden biri olarak satılan bir tür yumuşakça olan denizkulağı için tehdit olarak ortaya çıktı. Kırmızı Liste’nin türlere ilişkin ilk küresel değerlendirmesine göre, dünyadaki 54 denizkulağı türünden 20’si yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Birliğin yüzlerce üyesi, gezegenin en geniş kapsamlı çevre ağlarından birinde dünyanın dört bir yanından devlet kurumlarını içeriyor.

IUCN Türleri Hayatta Kalma Komisyonu başkanı Jon Paul Rodriguez, “Dünyanın biyosferinin çoğu, gezegenimizdeki tüm yaşanabilir alanın yüzde 99’u su altında” dedi.

“İnsanlık sanki okyanuslar tükenmezmiş gibi davranıyor, yiyecek ve diğer ürünler için sonsuz miktarda alg, hayvan ve bitki hasadını sürdürebiliyor, kıyı bölgelerine akıttığımız çok miktarda lağım suyunu ve diğer kirleticileri dönüştürebiliyor ve kara tarafından üretilen CO2’yi emebiliyor. -bozukluk ve yanan fosil yakıt kullanın.”